Rahim Sarkması Ameliyatı

Rahim sarkması ameliyatları pelvik organ prolapsusu yaşayan hastalarda sıkça uygulanan cerrahi yöntemler arasında yer alır. Bu ameliyatlar hastanın yaşam kalitesini artırmayı ve pelvik anatomiyi düzeltmeyi hedefler. Rahmin korunmasını tercih eden hastalarda sakrouteropeksi uygulanabilirken, rahmin çıkarılmasının gerekli olduğu durumlarda histerektomi (rahim alınması) takiben sakrokolpopeksi (vajenin asılması) tercih edilir. Kapalı cerrahi teknikler kısa iyileşme süresi sunması nedeniyle yaygın olarak kullanılır. Ameliyat yöntemi belirlenirken hastalığın şiddeti hastanın sağlık durumu ve doğurganlık beklentisi dikkate alınır. Her cerrahi girişimde olduğu gibi bu ameliyatların da kanama enfeksiyon veya çevre organlara zarar verme gibi riskleri bulunabilir.

Tıbbi Adı Uterus Prolapsusu Cerrahisi
Tanımı Rahmin (uterusun) normal yerinden aşağı doğru kayarak vajinaya sarkmasını düzeltmek veya tamamen çıkarmak amacıyla yapılan cerrahi işlemdir.
Kimlere Uygulanır? - Orta veya ileri derecede rahim sarkması olanlar - Günlük yaşamı etkileyen idrar kaçırma, vajinal basınç hissi veya ağrı yaşayanlar - Pelvik taban egzersizleri ve diğer tedavilerle düzelme sağlanamayan hastalar
Kimlere Uygun Değildir? - Hafif dereceli sarkması olup cerrahi dışı yöntemlerden fayda görebilecek hastalar - İleri yaşta ve ciddi kronik hastalıkları olan hastalar (ameliyat riski yüksek olanlar)
Ameliyat Türleri - Vajinal Histerektomi: Rahmin vajinal yolla tamamen çıkarılması. - Sakrospinöz Ligament Fiksasyonu: Rahmin korunarak bağ dokulara sabitlenmesi. - Sakrokolpopeksi: Laparoskopik veya açık yöntemle rahmin veya vajinanın yukarıya mesh (sentetik ağ) ile asılması. - Manchester Ameliyatı: Rahmin kısmen küçültülerek yukarı asılması (bazı durumlarda rahim korunabilir).
Nasıl Yapılır? - Vajinal, laparoskopik (kapalı) veya açık cerrahi yöntemler kullanılır. - Genel veya spinal anestezi altında uygulanır. - Ameliyat süresi genellikle 1-3 saat arasındadır.
Avantajları - Rahim sarkmasına bağlı şikayetleri ortadan kaldırır. - İdrar kaçırma ve kabızlık gibi ek sorunları da düzeltebilir. - Yaşam kalitesini artırır.
Dezavantajları ve Riskler - Ameliyat sonrası vajinal kuruluk veya ilişki sırasında rahatsızlık hissi - Mesane veya bağırsak yaralanması (nadir) - Enfeksiyon veya kanama riski - Nüks (tekrar sarkma) riski
İyileşme Süreci - Hastanede kalış süresi genellikle 1-3 gündür. - 4-6 hafta içinde normal aktivitelere dönülebilir. - Ağır kaldırma ve zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır.
Alternatif Tedaviler - Pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri) - Vajinal Pesser Kullanımı (Rahmi desteklemek için kullanılan silikon veya plastik halka) - Fizik Tedavi ve Pelvik Taban Terapisi
Başarı Oranı - Cerrahi başarı oranı %80-90 civarındadır. - Nüks oranı %10-20 olup, pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi önerilir.

SORULAR – CEVAPLAR

Rahim sarkması ameliyatı hem riskleri hem de faydaları olan bir cerrahi müdahaledir. Riskler cerrahinin doğasında bulunan komplikasyonlar ile ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek durumları içerirken faydalar genellikle yaşam kalitesinde belirgin bir artış ve semptomların giderilmesi ile ilişkilidir. İşte bu ameliyatın riskleri ve faydaları:

Olası Riskler:

  • Kanama
  • Enfeksiyon
  • Çevre organlara zarar
  • Anesteziye bağlı sorunlar
  • Sarkmanın tekrarlaması
  • İdrar kaçırma

Faydalar:

  • Pelvik baskının hafiflemesi
  • Vajinal şişlikte azalma
  • İdrar problemlerinin düzelmesi
  • Günlük yaşam aktivitelerinde iyileşme
  • Semptomların büyük ölçüde azalması

Ameliyatın sonuçları her hasta için farklılık gösterebilir. Pelvik anatominin düzeltilmesi genellikle başarılı bir şekilde gerçekleştirilirken cinsel sağlık üzerindeki etkiler değişkenlik gösterebilir. Rahim sarkmasıyla ilişkili ağrılar ortadan kalktığında cinsel yaşamda iyileşme gözlemlenebilir; ancak vajinal kuruluk ya da cinsel ilişki sırasında ağrı gibi yeni sorunlar da ortaya çıkabilir. Bu nedenle ameliyat öncesi ve sonrası dönemde doktorla açık bir iletişim sağlanması tedavi sürecinde karşılaşılabilecek durumlara hazırlıklı olmak açısından önemlidir.

Rahim sarkmasının tedavisinde cerrahi seçenekler hastanın sağlık durumu sarkmanın şiddeti ve doğurganlık isteği gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Farklı yöntemler hem rahmin alınmasını içeren hem de rahmin korunduğu operasyonları kapsar. Cerrahi yöntemlerin başarı oranı yüksektir ve minimal invaziv tekniklerin popülerliği giderek artmaktadır:

  • Histerektomi
  • Sakrokolpopeksi
  • Sakroueropeksi
  • Laparoskopik cerrahi
  • Robotik cerrahi

Bu cerrahiler sırasında kullanılan teknikler ve materyaller ameliyatın risklerini ve iyileşme sürecini etkiler. Özellikle minimal invaziv yöntemler daha az ağrı ve kısa iyileşme süresi avantajı sunar. Bununla birlikte her yöntemin kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunur. Tedavi planı hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir.

Rahim sarkması ameliyatı öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken adımlar ameliyat sürecinin başarısını artırmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için önemlidir. Bu süreçte hastanın sağlık durumu yaşam tarzı alışkanlıkları ve doktor önerileri doğrultusunda hareket etmesi gereklidir.

Ameliyat Öncesi Hazırlık:

  • Medikal değerlendirme
  • Kan tahlilleri
  • Görüntüleme testleri
  • Kardiyolojik inceleme

Yaşam Tarzı Düzenlemeleri:

  • Sigara bırakılması
  • Beslenme düzenlemesi
  • Hafif egzersizler

Ameliyat Sonrası İyileşme:

  • Hafif yürüyüşler
  • Ağır kaldırmaktan kaçınma
  • Cinsel aktiviteye ara verme

Pelvik Taban Egzersizleri:

  • Kegel egzersizleri
  • Fizyoterapi desteği

Takip ve Kontroller:

  • Rutin doktor kontrolleri
  • Olağandışı semptomların izlenmesi

Rahim sarkması ameliyatı sonrası dönemde pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizlerin düzenli yapılması sağlıklı bir kilonun korunması ve doğru yük kaldırma tekniklerinin öğrenilmesi uzun vadeli sağlık açısından kritik rol oynar. Ayrıca bağırsak sağlığına dikkat edilerek kabızlıktan kaçınılması pelvik taban üzerindeki baskının azalmasına katkı sağlar.

Doç. Dr. Emre Destegül
Doç. Dr. Emre Destegül
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

1982 yılında Adana’da doğdum ve eğitim hayatıma burada başladım. İlk ve ortaöğretimimi tamamladıktan sonra, 2000 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başladım.

NEREDEYİZ