Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu (PCOS) üreme çağındaki kadınlarda sık rastlanan bir endokrin bozukluk olarak hormon dengesizlikleri ve düzensiz adet döngüleri ile kendini gösterir. Bu durum, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur ve genellikle tüylenme, akne, kilo alımı, insülin direnci gibi belirtilerle ilişkilendirilir. Aynı zamanda yumurtlama problemleri nedeniyle kısırlığa yol açabilir. Tedavi sürecinde yaşam tarzı değişiklikleri hormon düzenleyici ilaçlar ve gerektiğinde üreme teknolojileri kullanılmaktadır. PCOS bireye özel bir yaklaşım gerektirir ve uzun dönem takip ile yönetilmesi önemlidir. Bu nedenle erken tanı ve müdahale kritik bir rol oynamaktadır.

Tanım Yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistin bulunmasıyla karakterize, hormonal dengesizlik ve metabolik bozukluklara yol açan yaygın bir endokrin hastalıktır.
Belirtiler - Düzensiz adet döngüsü veya hiç adet görmeme
 Aşırı kıllanma (hirsutizm) (yüz, çene, göğüs bölgesinde)
 Cilt problemleri (akne, yağlı cilt)
- Kilo alma ve obezite - İnsülin direnci ve Tip 2 diyabet riski
- Saç dökülmesi (erkek tipi kellik)
Nedenleri Kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörler rol oynar. İnsülin direnci ve hormonal bozukluklar PKOS’un gelişiminde etkilidir.
Tanı Kriterleri Rotterdam Kriterleri’ne göre tanı konur:
1. Düzensiz yumurtlama veya adet düzensizliği
2. Yüksek androjen seviyeleri (testosteron vb.) veya kıllanma, akne gibi belirtiler
3. Ultrason ile yumurtalıklarda çok sayıda küçük kist görülmesi (12’den fazla küçük folikül) (Tanı için bu 3 kriterden en az 2’sinin bulunması gerekir.)
Tedavi Yöntemleri - Yaşam tarzı değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kilo kontrolü
- Doğum kontrol hapları: Adet düzenlenmesi ve hormon dengesinin sağlanması
- Metformin: İnsülin direncinin tedavisinde kullanılır
- Kıllanma ve akne tedavileri: Anti-androjen ilaçlar veya lazer tedavisi
- Gebelik isteyenler için: Yumurtlamayı düzenleyen ilaçlar (Klomifen sitrat vb.)
Kimler Risk Altında?

- Ailesinde PKOS öyküsü olanlar
- İnsülin direnci veya Tip 2 diyabeti olanlar
- Obezite sorunu yaşayanlar
- Düzensiz adet döngüsü olan kadınlar

PKOS ve Gebelik PKOS, yumurtlama bozukluklarına neden olarak kısırlık (infertilite) riskini artırabilir. Ancak, uygun tedavi ile gebelik sağlanabilir.
Daha Fazla
HPV – Genital Siğil Tedavisi

HPV – Genital Siğil Tedavisi

HPV'nin neden olduğu genital siğiller cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yaygın olarak görülür ve en sık HPV 6 ve 11 tipleriyle ilişkilendirilir. Bu siğiller kişinin yaşam kalitesini etkileyebilecek estetik ve fiziksel rahatsızlıklara neden olabilir. Tedavi seçenekleri arasında podofilotoksin ve imikimod gibi ilaçlar yer alırken, kriyoterapi, elektrokoter ve cerrahi müdahale gibi fiziksel yöntemler de uygulanabilir. Ancak bu tedaviler yalnızca siğillerin görünür kısmını temizler ve virüsü tamamen yok etmez. Siğillerin tekrarlama riski bulunduğundan düzenli takip önem taşır. Hangi yöntemin uygulanacağı siğilin özelliklerine ve bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterir.

HPV Nedir? İnsan Papilloma Virüsü (HPV), cinsel yolla bulaşan en yaygın virüslerden biridir. Bazı türleri genital siğillere, bazıları ise rahim ağzı kanseri gibi ciddi hastalıklara neden olabilir.
Nasıl Bulaşır? - Cinsel temas (vajinal, anal veya oral seks)
- Cilt teması
- Ortak kullanılan havlular, iç çamaşırları veya hijyenik olmayan ortamlardan bulaşma riski düşük olsa da mümkündür.
Genital Siğil Belirtileri - Küçük, kabarık veya karnabahar şeklinde siğiller
- Genital bölgede kaşıntı veya rahatsızlık
-Bazen ağrılı veya hassas lezyonlar
- Kadınlarda vajina, vulva, rahim ağzında; erkeklerde penis ve testis çevresinde görülebilir.
HPV Tipleri - Düşük riskli türler: HPV 6 ve 11, genital siğillere neden olur.
- Yüksek riskli türler: HPV 16 ve 18, rahim ağzı, anal ve bazı diğer kanser türleriyle ilişkilidir.
Tanı Yöntemleri - Gözle muayene: Genital siğillerin varlığı değerlendirilir.
- HPV DNA Testi: Rahim ağzından sürüntü alınarak HPV türü belirlenir.
- Smear (Pap Smear) Testi: Rahim ağzı kanseri riskini değerlendirmek için yapılır.
Tedavi Yöntemleri - Kriyoterapi (Dondurma yöntemi): Siğiller sıvı nitrojen ile dondurularak yok edilir.
- Lazer veya Elektrokoter: Yüksek ısı ile siğillerin yakılması.
- Cerrahi Yöntemler: Büyük siğiller cerrahi olarak çıkarılabilir.
 İlaçlar: Podofilotoksin, İmikimod (Bağışıklık sistemini güçlendirir) gibi topikal kremler kullanılabilir.
HPV Aşısı - Gardasil 9: HPV 6, 11, 16, 18 ve diğer bazı türlere karşı koruma sağlar.
- Cervarix: HPV 16 ve 18’e karşı koruma sağlar.
9-45 yaş arası kadın ve erkeklere önerilir.
Korunma Yöntemleri - HPV aşısı yaptırmak - Prezervatif kullanmak (tam koruma sağlamaz, ancak riski azaltır)
- Düzenli smear testi ve HPV taramaları yaptırmak
- Bağışıklık sistemini güçlü tutmak (sağlıklı beslenme, sigara ve stresten kaçınmak)
Daha Fazla
Smear

Smear

Smear testi rahim ağzı kanserinin erken teşhisi ve önlenmesi için uygulanan önemli bir tarama yöntemidir. Bu test sırasında bir sağlık uzmanı spekulum yardımıyla rahim ağzından fırça ya da spatula ile hücre örneği alır. Alınan bu örnek mikroskop altında incelenerek anormal hücre değişiklikleri ya da kanser öncesi durumlar tespit edilmeye çalışılır. Smear testi düzenli aralıklarla yapıldığında rahim ağzı kanseri riskini azaltmada kritik bir rol oynar. Erken tanı imkânı sunarak ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilmesini sağlar ve kadın sağlığını koruma konusunda önemli bir katkı sunar.

Testin Adı Pap Smear Testi (Papanicolaou Testi)
Amacı Rahim ağzı (serviks) kanseri ve kanser öncesi hücresel değişiklikleri tespit etmek
Kimler İçin? 21 yaş ve üzeri cinsel olarak aktif kadınlar;
30 yaş üstü kadınlar için HPV testi ile birlikte önerilir
Nasıl Yapılır? Jinekolojik muayene sırasında serviksten özel bir fırça veya spatula yardımıyla hücre örneği alınır ve laboratuvarda incelenir
Hazırlık Testten 24-48 saat önce cinsel ilişkiden kaçınılmalı, vajinal duş ve tampon kullanılmamalı
Ne Zaman Yapılmalı? Adet dönemi dışında herhangi bir zamanda yapılabilir
Sonuç Süresi Genellikle 1-2 hafta içinde sonuç alınır
Sonuç Yorumlama - Normal: Anormal hücre bulunmaz
- Anormal: Enfeksiyon, iltihap veya prekanseröz hücre değişiklikleri olabilir, ileri tetkik gerekebilir
Riskler ve Yan Etkiler Hafif vajinal lekelenme olabilir, ciddi risk içermez
Tekrar Sıklığı 21-29 yaş arası: Her 3 yılda bir
30-65 yaş arası: Pap smear + HPV testi birlikte yapılırsa 5 yılda bir veya yalnızca
Pap smear yapılırsa 3 yılda bir
65 yaş üstü: Önceki testler normalse genellikle önerilmez
Daha Fazla
Kolposkopi

Kolposkopi

Kolposkopi rahim ağzı, vajina ve vulva bölgelerinin görüntüsünün 40 kata kadar büyütülerek detaylı incelenmesine olanak sağlayan bir tanı yöntemidir. Bu işlem kolposkop adı verilen özel bir cihazla gerçekleştirilir ve özellikle rahim ağzı kanserine dönüşebilecek anormal doku değişikliklerini tespit etmeyi amaçlar. Genellikle smear testinde anormal sonuçlar görüldüğünde uygulanır ve erken teşhis sayesinde hastalığın önlenmesine olanak tanır. İşlem sırasında asetik asit kullanılarak anormal bölgeler belirginleştirilir ve gerekirse biyopsi alınır. Kolposkopi rahim ağzındaki hücresel değişikliklerin erken teşhisi ve tedavisinde önemli bir rol oynar böylece ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilmesine katkı sağlar.

Kolposkopi Nedir? Rahim ağzını (serviks), vajinayı ve vulvayı büyütülmüş görüntü altında incelemeye yarayan özel bir mikroskop kullanılarak yapılan detaylı bir muayenedir. Anormal hücre değişikliklerini saptamak için kullanılır.
Ne Zaman Yapılır? - Smear testinde anormal sonuç çıkması durumunda
- HPV pozitif çıkan hastalarda - Rahim ağzı kanseri şüphesi olan durumlarda
- Tekrarlayan vajinal kanamalar veya anormal akıntılarda
Nasıl Yapılır? 1. Hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatırılır.
2. Spekulum yardımıyla rahim ağzı açığa çıkarılır.
3. Kolposkop (özel büyüteçli mikroskop) ile rahim ağzı incelenir.
4. Anormal hücrelerin daha iyi görünmesi için asetik asit veya Lugol solüsyonu uygulanabilir.
5. Gerekirse biyopsi (doku örneği alma işlemi) yapılır.
Ağrılı Bir İşlem Mi? Hayır. Kolposkopi genellikle ağrısız bir işlemdir. Ancak biyopsi alınırsa hafif bir batma hissi olabilir.
Kolposkopi Sonrası - Hafif lekelenme tarzı kanama olabilir.
- Birkaç gün sürebilecek hafif kasık ağrısı yaşanabilir.
- Biyopsi yapıldıysa cinsel ilişki ve tampon kullanımı birkaç gün önerilmez.
Kimlere Önerilir? - HPV taşıyan kadınlar
- Pap smear testinde ASCUS, LSIL, HSIL gibi anormal sonuçlar çıkanlar
- Rahim ağzı kanseri şüphesi taşıyanlar
Riskleri Var Mı? Genellikle güvenlidir. Nadiren enfeksiyon veya uzun süren kanama gibi komplikasyonlar görülebilir.
Kolposkopi ile Ne Tespit Edilebilir? - Rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonlar (CIN 1, CIN 2, CIN 3)
- HPV’ye bağlı doku değişiklikleri
- İltihaplar ve enfeksiyonlar
Daha Fazla
Miyom

Miyom

Miyom rahimde oluşan iyi huylu kas dokusu tümörlerinden biridir ve genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülür. Kadınların yaklaşık %80’inde 50 yaşına kadar gelişen bu durum sıklıkla belirti vermese de bazı hastalarda aşırı adet kanamaları pelvik ağrı ve kısırlık gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca gebelikte düşük ve erken doğum riskini artırabilir. Tedavi seçenekleri hastanın belirtilerine miyomun büyüklüğüne konumuna ve doğurganlık planlarına göre belirlenir. İlaç tedavisi cerrahi müdahaleler ve minimal invaziv yöntemler bu tedavi seçenekleri arasındadır. Miyom bireysel farklılıklar gösterdiği için tedavi kararı kişiye özel değerlendirmelerle şekillenir.

Ameliyatın Adı Miyomektomi veya Histerektomi
Amacı Rahimde bulunan iyi huylu tümörler (miyomlar) nedeniyle oluşan semptomları hafifletmek veya miyomları tamamen çıkarmak
Kimler İçin? Büyük, hızlı büyüyen veya şiddetli semptomlara (ağrı, aşırı kanama, kısırlık) neden olan miyomları olan hastalar
Ameliyat Türleri - Açık Miyomektomi: Karın bölgesine kesi yapılarak miyomların çıkarılması
- Laparoskopik Miyomektomi: Küçük kesilerden kamera yardımıyla miyomların çıkarılması
- Histeroskopik Miyomektomi: Vajinal yoldan girilerek rahim içindeki miyomların alınması
- Histerektomi: Rahmin tamamen alınması (ileri vakalar için)
Anestezi Türü Genel veya spinal anestezi, ameliyatın türüne bağlı olarak değişir
Ameliyat Süresi 1-3 saat arasında değişebilir
İyileşme Süresi - Açık ameliyat: 4-6 hafta
- Laparoskopik ameliyat: 2-4 hafta
- Histeroskopik ameliyat: 1-2 hafta
Riskler ve Komplikasyonlar Kanama, enfeksiyon, rahim duvarında zayıflama, yapışıklıklar, anesteziye bağlı riskler, nadiren rahmin alınma gerekliliği
Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Ağır kaldırmaktan kaçınılmalı, doktorun önerdiği süre boyunca cinsel ilişkiye girilmemeli, düzenli kontroller ihmal edilmemeli
Alternatif Tedaviler İlaç tedavisi, hormon tedavisi, rahim içi cihazlar, ultrasonik miyom tedavisi, embolizasyon (damar tıkanması yöntemi)
Daha Fazla
Vajinal Akıntı ve Kaşıntı Tedavisi

Vajinal Akıntı ve Kaşıntı Tedavisi

Vajinal akıntı ve kaşıntı genellikle kadınlarda sık görülen ve rahatsızlık veren bir durumdur. Bu şikayetler çoğunlukla bakteriyel vajinozis mantar enfeksiyonu veya trikomonas gibi enfeksiyonlardan kaynaklanır. Tedavi enfeksiyonun türüne bağlı olarak değişiklik gösterir ve doğru teşhis için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir. Bakteriyel vajinozis antibiyotiklerle tedavi edilirken mantar enfeksiyonlarında antifungal ilaçlar tercih edilir. Trikomonas durumunda ise genellikle metronidazol veya tinidazol önerilir. Belirtiler ihmal edilmemeli ve gerekli laboratuvar testleri yapılarak uygun tedaviye başlanmalıdır. Uzman kontrolü doğru teşhis ve etkili tedavi için gereklidir.

Durumun Tanımı Vajinal akıntı, vajinanın doğal temizlenme mekanizmasıdır. Ancak anormal renk, koku veya kaşıntı ile birlikte olduğunda enfeksiyon belirtisi olabilir.
Nedenleri - Bakteriyel Vajinoz (BV): Anormal bakteri dengesi
- Mantar Enfeksiyonu (Kandidiyazis): Candida mantarlarının aşırı çoğalması
- Trikomonas Enfeksiyonu: Cinsel yolla bulaşan bir parazit
- Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE): Klamidya, bel soğukluğu vb.
- Alerjik Reaksiyonlar: Hijyen ürünleri, sabunlar veya prezervatiflere karşı hassasiyet
- Hormonal Değişiklikler: Hamilelik, doğum kontrol hapları veya menopoz
Belirtiler - Kaşıntı, yanma hissi
- Kötü kokulu veya renkli akıntı (sarı, yeşil, gri)
- Vajinal kızarıklık, şişlik
- İdrar yaparken yanma veya ağrı
Teşhis Yöntemleri Jinekolojik muayene, vajinal akıntı kültürü, mikroskobik inceleme, pH testi, gerekirse cinsel yolla bulaşan hastalık testleri
Tedavi Yöntemleri - Bakteriyel Vajinoz: Antibiyotik (Metronidazol, Klindamisin)
- Mantar Enfeksiyonu: Antifungal ilaçlar (Flukonazol, Klotrimazol, Mikonazol)
- Trikomonas Enfeksiyonu: Metronidazol veya Tinidazol tedavisi
- Alerjik Reaksiyonlar: Tahriş edici ürünlerin kullanımının bırakılması
Evde Uygulanabilecek Önlemler

- Pamuklu iç çamaşırı giymek
- Vajinal bölgeyi kuru ve temiz tutmak
- Parfümlü sabun, duş jelleri ve spreylerden kaçınmak
- Şeker tüketimini azaltmak (mantar enfeksiyonlarını tetikleyebilir)
- Probiyotik içeren gıdalar tüketmek (yoğurt vb.)

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı? - Kötü kokulu, köpüklü veya iltihaplı akıntı varsa
- Şiddetli kaşıntı, yanma ve ağrı mevcutsa
- Cinsel ilişki sırasında ağrı hissediliyorsa
- Tedaviye rağmen belirtiler geçmiyorsa
Daha Fazla